
Jilet Sinan
Deli Yunus, Kunt, Kinova, Jilet, Cingöz, Firlama ve digerleri...
Sokaktakiler yani, fark ettigimizde kaldirim degistirdigimiz, yüzleri kansizliktan karaya çalmis tinerciler, sefil ve perisan yasayanlar... kisacasi, en diptekiler... Usta yazar Gönül Kivilcim, Jilet Sinan'da iste bu kimliksiz, evsiz ve sevgisiz yasayan, daha dogrusu yasamaya çalisan çocuklarin yirtici dünyasina, geceye, gecenin en karanlik, en soguk ve en acimasiz atmosferine davet ediyor okurunu. Yoksulluk ve sefalete güzelleme düzmedigi gibi, sistemin disina firlatilmis bu insani atiklar için geri dönülecek noktanin çoktan asildiginin da farkinda.Mekânlari bazen bir üstgeçidin kuytu bir kösesi, bazen bir bankamatik, çogunlukla terk edilmis bir izbe, sanslari varsa bos bir dükkân olan bu çocuklar, kendilerini kabul etmeyen bir toplumdan istifa ediyor ve ilk is olarak da kendilerine hiçbir sey, insan olma hakki bile vermedigi yetmezmis gibi, baslarina bela olan; karakolda fislenmenin, yakalandiklarinda cezalarinin katlanmasinin, daha fazla dayak ve daha çok acinin nedeni olan nüfus cüzdanlarini yirtiyorlar. Baska bir tanrinin, baska bir cumhuriyetin topraklarindayiz; "Kafa Kâgitsizlar Memleketi"ndeyiz artik. O memleketin çocuklari kimlikli topluma yönelik kin ve nefretlerini kendi bedenlerine ve birbirlerine akitiyor; tecavüzün, kan, siddet ve ölümün dogallastigi gecelerde her köse basinda bir pusunun ürpertisiyle bir sonraki güne yetisip tutunmaya çalisiyorlar...
Gelin bir sabaha daha tutunmus Jilet Sinan'in kafasinin içinde dolanip duran cümlelere kulak verelim:
Adimimizi attigimiz yerde filmlerdekinden güzel villalar bitecek, dügün sofralarini aratmayan masalarda sinema afislerinden göz kirpan kizlarla yemek yiyecektik. Fantezilerimiz kutularindan firliyor, etrafimizda dans ediyordu... Kabuklarimizdan zorla çikardilar bizi. Basimiza kaka kaka dünyanin düz degil yuvarlak oldugunu ögrettiler. Bu yuvarlak dünyada dürüstler yerine namertler, düsler yerine tefeciler is yapiyordu. Hirs içimizde patlayan havai fisekler gibiydi.
Yemin ettik. Eger dünya dönüyorsa biz de tersine çevirecektik. Belaliydik bundan böyle. Mademki belalilar topluyordu parsayi, defterini dürecektik topunun. Av köpekleriydik. Geceleri köselerde mazin adam bekledik. Cüzdani vermedi mi acimadik, apandisini aldik. Yakalaninca polis dövemeden, jiletle kolumuzu, bacagimizi kestik, façamizi kendimiz attik.
Sayfa Sayısı | : | 168 |
Dil | : | Türkçe |