Kendini Unutan İnsan

Kendini Unutan İnsan

(0) Kommentar - 0 Partitur
Author
Stock
99 Piece
Stock code
LS0474
Lagerbestand
Auf Lager
Price
11,98 USD + VAT
*starting from 1,80 USD!
%20 Rabatt
11,98 USD
9,59 USD

Kendini Unutan İnsan, düşünce ve sanat aracılığıyla kesinliğe evrilen, mekanikleşen, katı duvarlar arasına hapsedilen yaşama bir itiraz niteliğinde. Kapitalist modernitenin gölgesinde kalan kadim bilgeliği yeniden aydınlığa taşıma çabası içerisinde olan Leyla Atabay, düşünce tarihinin birçok durağına uğruyor. Platon’un, Aristoteles’in, Hegel’in, Marx’ın, Foucault’nun, Spinoza’nın, Nietzche’nin, Machiavelli’nin, Lao Tzu’nin, İbn Haldun’nun ve daha birçok filozofun düşüncelerinin arasından modernitenin yapı taşlarını açığa çıkarıyor ve kendini unutan insana kendini tekrar hatırlaması için bir işaret veriyor.

Atabay, bu işarete ise Xwebûn diyor, yani kendin olma, öze dönüş…

 

        “Ve tarihin bir anında uyandı insan. Kendi bilincine varan insan. Yasak elmayı tadan Âdem ve Havva, ağaçtan inen primat, Prometheus’tan ateşi kapan vahşi. Uyanışın bedeli cennet oldu. Böylece öğrendi insan her uyanışın, her bilginin bir bedeli olduğunu. Cehalet mutluluktu, ama belki de bilmek daha büyük bir mutluluk. Acıyla, alın teriyle kol kola gelmişse de bilgelik tercih edilirdi cehalete. Uzanıp yedi bilgelik meyvesini. Kendini bilmek isteyen Tanrı’ydı o. İyilik ve kötülüğü bildi önce. Sırtına yüklenen yük ağırdı. Çoğu zaman yeniden dönmek istedi indiği ağaca, kovulduğu cennete, cehaletin rehavetine. Ama dönüş yolunu ya keşfetmek ya da inşa etmek gerekiyordu. Dönemezdi bilmemeye. O, kendine yabancılaşmış doğaydı. Kendinde doğa yabancılaşmak, yabancılaşmış doğa ise hep dönmek istiyordu kendine. İnsanın serüvenine damgasını vuran ilk dert bu idi. İyilik ve kötülüğü, güzellik ve çirkinliği idrak etmesi için insanın kendinlik halinden çıkması gerekiyordu. Kendinin dışına çıkmış bir bakış mümkün kılabilirdi bilgeliği. Kopuş gerçekleştiğinde ise başladı yeniden buluşma çabası.”

Yayınevi : Lîs Yayınları
Sayfa Sayısı : 278
Basım Yılı : 2020
ISBN : 978-605-7535-53-5
Dil : Türkçe
Be the first to review this product!
Price information, pictures, product descriptions and other issues that you find inadequate points you can send us using the suggestion form.
Thank you for your comments and suggestions.
Kürtler için yapılmış güzel şeylerden bir tanesi
M... A... | 16/04/2025
siparişler hızlıca ulaşıyor, kategori çok. beğendim.
A... U... | 05/04/2025
Sizlerden gayet memnunum emeğinize sağlık
M... A... | 12/03/2025
Harikaydı
Serdar KÖMÜRCÜ | 22/01/2025
Gayet pratik ve hoş
Muzaffer Bora | 12/01/2025
Hızlı teslimat sağlandı .çok iyi bir şekilde bantlanmış teşekkürler. Gayet memnunum. Xwedê we bihêle .
A... Y... | 11/01/2025
&ddjmsd
RODEM ÇAÇAN | 06/01/2025
Sizi seviyorum Pırtukakurdi
Birsen KORKMAZ | 11/12/2024
Berbat
Sema Koç Soğancı | 29/11/2024
İsim yazılı kupa istedim kupada isim yok
F... D... | 09/11/2024
Kendini Unutan İnsan Kendini Unutan İnsan, düşünce ve sanat aracılığıyla kesinliğe evrilen, mekanikleşen, katı duvarlar arasına hapsedilen yaşama bir itiraz niteliğinde. Kapitalist modernitenin gölgesinde kalan kadim bilgeliği yeniden aydınlığa taşıma çabası içerisinde olan Leyla Atabay, düşünce tarihinin birçok durağına uğruyor. Platon’un, Aristoteles’in, Hegel’in, Marx’ın, Foucault’nun, Spinoza’nın, Nietzche’nin, Machiavelli’nin, Lao Tzu’nin, İbn Haldun’nun ve daha birçok filozofun düşüncelerinin arasından modernitenin yapı taşlarını açığa çıkarıyor ve kendini unutan insana kendini tekrar hatırlaması için bir işaret veriyor.Atabay, bu işarete ise Xwebûn diyor, yani kendin olma, öze dönüş…         “Ve tarihin bir anında uyandı insan. Kendi bilincine varan insan. Yasak elmayı tadan Âdem ve Havva, ağaçtan inen primat, Prometheus’tan ateşi kapan vahşi. Uyanışın bedeli cennet oldu. Böylece öğrendi insan her uyanışın, her bilginin bir bedeli olduğunu. Cehalet mutluluktu, ama belki de bilmek daha büyük bir mutluluk. Acıyla, alın teriyle kol kola gelmişse de bilgelik tercih edilirdi cehalete. Uzanıp yedi bilgelik meyvesini. Kendini bilmek isteyen Tanrı’ydı o. İyilik ve kötülüğü bildi önce. Sırtına yüklenen yük ağırdı. Çoğu zaman yeniden dönmek istedi indiği ağaca, kovulduğu cennete, cehaletin rehavetine. Ama dönüş yolunu ya keşfetmek ya da inşa etmek gerekiyordu. Dönemezdi bilmemeye. O, kendine yabancılaşmış doğaydı. Kendinde doğa yabancılaşmak, yabancılaşmış doğa ise hep dönmek istiyordu kendine. İnsanın serüvenine damgasını vuran ilk dert bu idi. İyilik ve kötülüğü, güzellik ve çirkinliği idrak etmesi için insanın kendinlik halinden çıkması gerekiyordu. Kendinin dışına çıkmış bir bakış mümkün kılabilirdi bilgeliği. Kopuş gerçekleştiğinde ise başladı yeniden buluşma çabası.” LS0474
Kendini Unutan İnsan

Recommend

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.