
Uzun Ömrün Kısa Yolculuğu
Ablam, “zayıf, cılız ve mızmız bir çocuktun. Sebepli sebepsiz yere çokça ağlardın. İnatçı bir tutumun vardı. Fıkır fıkır hareketliydin. Bu huyun bebekliğinden beri devam ediyordu. Beşikte, sıkı sıkı sarılmış olduğun bezde (belekte) bile durmayı hiç sevmezdin. Sürünmeye başladıktan ve hele hele de ayaklandıktan sonra hiç yerinde durmaz, sağa sola koşturur, dışarıda yaşıtlarınla, tavuk, kedi ve bunların yavrularıyla oynamaya çalışırdın. Yaşın ilerledikçe At, eşek koşturur, kuşlara tuzaklar kurardın. Çocuklar arası kavgalara dahil olurdun. Karda kaymaya ve kartopu kavgalarına katılırdın. Bostan, bahçe hırsızlıklarına dahil olurdun. Çocuklar arası hiçbir oyundan geri kalmazdın.
Yaşın büyüdükçe aile işleri ve bunlara karşı sorumluluğun da paralel olarak arttı. İhtiyaç halinde bazen geceleri de yabanda hayvan gütmeye, tarlada öküzlere bağlı kara saban ile çift sürmeye, ata ve eşeğe ot, buğday sapı ve odundan oluşan yük yüklemeye, sırtında yük taşımaya giderdin. Ağaçlara tırmanır meyve toplardın. Elde sopa evin mal mülkünü korurdun. Artık zevkine göre sopa beğenen, elde sopa ıslık çalan, korkusuzca yabanda gezinen olmuştun.
Çocukluğunda da gençliğinde de (Bizim diyarlarda çocuk 12-15 yaşlar arası artık gençtir) aktif biriydin. Köy yaşamındaki tüm aktivitelere katılırdın.” diye anlatır hep.
Publisher | : | Name Publications |