Fenomenoloji ve Geleceği

Fenomenoloji ve Geleceği

(0) Şîrove - 0 Pûan
Stock
200 Piece
Stock code
AVESTA0671
Rewşa Stokê
Di Stokê De Heye
Price
7,97 USD + VAT
%20 Daxistin
7,97 USD
6,38 USD

Fenomenoloji, 20. yüzyılın eşiğine dek uzanan bir geleneğe doğru geriye gider. 1900 yılında, Freud’un Rüya Yorumu adlı eseriyle eşzamanlı olarak, Husserl’in Mantık Araştırmaları adlı eserinin ilk cildi çıktı. O zamanlar felsefi açıdan, yeni-Kantçılık Alman üniversitelerinde söz sahibiydi. 19. yüzyılın psikolojisi, Herbart ve Wundt ile birlikte her yerde hazır ve nazırdı, ama çok öncesinde Brentano ve Dilthey, yeni yolların peşindeydi. Frege, Russell ve Whitehead matematiksel açıdan desteklenmiş formel bir mantığı ortaya koydu. James ve Bergson, empirist bir tarzda sırf tecrübe verilerine dayanmayan bir tecrübe düşüncesi için çabaladı. Viyana, Göttingen, Jena, Münih, Marburg ve Freiburg’ta oluşan birçok temas, öncelikle Üçüncü Reich’in enkazı altında kayboldu; kısmen Batılı ülkelere doğru, Leuven’de Husserl Arşivi, Paris entelektüel ortamı veya New York New School’a doğru kaydı; Almanya’da ise İkinci Dünya Savaşından sonra ilkin yavaş yavaş yine canlandılar. Almanya’da Edmund Husserl, Martin Heidegger, Max Scheler ve belirli bir mesafeyle Helmuth Plessner ses verdi. Fransa’da ise Jean-Paul Sartre, Maurice Merleau-Ponty, Emmanuel Levinas, Paul Ricoeur ve Jacques Derrida’ya kadar uzandı. İspanya’da Ortega y Gasset, fenomenolojinin alımlanmasına katkıda bulundu. Fenomenolojinin ABD’ye alınması için her şeyden önce Alfred Schütz ve Aron Gurwitsch ve de Hannah Arendt, Hans Jonas gibi mültecilerin şekillendirdiği New School’un bilimsel ortamı göz kulak oldu. Buna ek olarak Moskova’dan Gustav Spet, Krakow’dan Roman Ingarden ve Prag’dan Jan Patocka geldi ve Batı’daki yeni düşünsel serveti yayan Doğu Avrupalı mültecilerin büyük bir sayısı unutulmamalıdır. Dünya çapındaki yayılma, sadece Avrupa’nın doğusuna ve güneyine değil, aynı zamanda Kuzey ve Güney Amerika’ya, etkisi büyümeye devam edecek Doğu Asya kültür bölgesine ulaştı. Fakat bundan sonra ne gelir ve günümüzde ne beklenebilir?

Bernhard Waldenfels

 

Derleyen: Mesut Keskin

Yayınevi : Avesta Yayınları
Sayfa Sayısı : 136
Basım Yılı : 2020
ISBN : 9786052246726
Editör : Derleyen: Mesut Keskin
Dil : Türkçe
Be the first to review this product!
Price information, pictures, product descriptions and other issues that you find inadequate points you can send us using the suggestion form.
Thank you for your comments and suggestions.
Sitenizi çok beğeniyorum. Başarılar
S... A... | 29/07/2025
Ömer Aksoy | 25/07/2025
Kovareke giranbiha
O... K... | 30/05/2025
Kürtler için yapılmış güzel şeylerden bir tanesi
M... A... | 16/04/2025
siparişler hızlıca ulaşıyor, kategori çok. beğendim.
A... U... | 05/04/2025
Sizlerden gayet memnunum emeğinize sağlık
M... A... | 12/03/2025
Harikaydı
Serdar KÖMÜRCÜ | 22/01/2025
Gayet pratik ve hoş
Muzaffer Bora | 12/01/2025
Hızlı teslimat sağlandı .çok iyi bir şekilde bantlanmış teşekkürler. Gayet memnunum. Xwedê we bihêle .
A... Y... | 11/01/2025
&ddjmsd
RODEM ÇAÇAN | 06/01/2025
Fenomenoloji ve Geleceği Fenomenoloji, 20. yüzyılın eşiğine dek uzanan bir geleneğe doğru geriye gider. 1900 yılında, Freud’un Rüya Yorumu adlı eseriyle eşzamanlı olarak, Husserl’in Mantık Araştırmaları adlı eserinin ilk cildi çıktı. O zamanlar felsefi açıdan, yeni-Kantçılık Alman üniversitelerinde söz sahibiydi. 19. yüzyılın psikolojisi, Herbart ve Wundt ile birlikte her yerde hazır ve nazırdı, ama çok öncesinde Brentano ve Dilthey, yeni yolların peşindeydi. Frege, Russell ve Whitehead matematiksel açıdan desteklenmiş formel bir mantığı ortaya koydu. James ve Bergson, empirist bir tarzda sırf tecrübe verilerine dayanmayan bir tecrübe düşüncesi için çabaladı. Viyana, Göttingen, Jena, Münih, Marburg ve Freiburg’ta oluşan birçok temas, öncelikle Üçüncü Reich’in enkazı altında kayboldu; kısmen Batılı ülkelere doğru, Leuven’de Husserl Arşivi, Paris entelektüel ortamı veya New York New School’a doğru kaydı; Almanya’da ise İkinci Dünya Savaşından sonra ilkin yavaş yavaş yine canlandılar. Almanya’da Edmund Husserl, Martin Heidegger, Max Scheler ve belirli bir mesafeyle Helmuth Plessner ses verdi. Fransa’da ise Jean-Paul Sartre, Maurice Merleau-Ponty, Emmanuel Levinas, Paul Ricoeur ve Jacques Derrida’ya kadar uzandı. İspanya’da Ortega y Gasset, fenomenolojinin alımlanmasına katkıda bulundu. Fenomenolojinin ABD’ye alınması için her şeyden önce Alfred Schütz ve Aron Gurwitsch ve de Hannah Arendt, Hans Jonas gibi mültecilerin şekillendirdiği New School’un bilimsel ortamı göz kulak oldu. Buna ek olarak Moskova’dan Gustav Spet, Krakow’dan Roman Ingarden ve Prag’dan Jan Patocka geldi ve Batı’daki yeni düşünsel serveti yayan Doğu Avrupalı mültecilerin büyük bir sayısı unutulmamalıdır. Dünya çapındaki yayılma, sadece Avrupa’nın doğusuna ve güneyine değil, aynı zamanda Kuzey ve Güney Amerika’ya, etkisi büyümeye devam edecek Doğu Asya kültür bölgesine ulaştı. Fakat bundan sonra ne gelir ve günümüzde ne beklenebilir? Bernhard WaldenfelsDerleyen: Mesut Keskin AVESTA0671 Fenomenoloji ve Geleceği

Recommend

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.