
Türkiye'nin Anayasa Gündemi
“Devlet anayasa ile dogar ve anayasa ile yasar” deyisi, çagdas devletlerin “anayasal düzen” kavrami ile tanimlandigini da ortaya koyar. Bu deyis ve tanim, 1921 Anayasasi ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti için haydi haydi geçerli. Anayasal düzen, askerî darbe ve müdahale yoluyla zaman zaman kesintiye ugramis olsa da su iki özellik kayda deger: Ilki, yeni bir anayasal düzen kurma hedefi; ikincisi ise geçis döneminin elden geldigince düzenleyici kurallar esliginde saglanmasi.
TBMM’deki farkli siyasal çogunluklarin sürekli degistirdigi ve gözden geçirdigi 1982 Anayasasi, yürürlükte kaldigi sürece herkes için “baglayici ve üstün” hukuk normu. Ne var ki, özellikle Agustos 2014’te cumhurbaskaninin halk tarafindan seçilmesiyle birlikte “fiili durum” kavrami sikça kullanilmaya basladi. Oysa bir hukuk devletinde sadece hukuki durum (de jure), anayasal düzen ile örtüsür; anayasa disi uygulamalar (de facto) kabul edilemez.
Bu ortak yapit, de jure ve de facto ayrimi çerçevesinde yayilan bilgi kirliligi esliginde, siyasal rejimler üzerine toplumda yaratilmak istenen algi operasyonu karsisinda uzmanlarin, “anayasa kamuoyu”nu dogru ve gerçek bilgiye yönlendirme çabasi...
Bu özelligiyle kitap, basta seçilmis siyasetçiler olmak üzere bütün yurttaslara hitap ediyor. Anayasa yoluyla geleceklerinin ipotek altina alinmamasi için özellikle gençlerin okumasi gereken bir eser.
(Tanitim Bülteninden)
Hamur Tipi : 2. Hamur
Baski Sayisi : 3. Baski
Ebat : 13x20
Sayfa Sayisi : 296
Ilk Baski Yili : 2016
Medya Cinsi : Ciltsiz
Dil : Türkçe
Yayınevi | : | İletişim Yayıncılık |
Sayfa Sayısı | : | 352 |
Dil | : | Türkçe |