Anılarım - Amed Zindanı’ndan Özgür Rojava’ya
Ben Apê Osman’ı ilk olarak Bayrampaşa E Tipi’nde tanıdım. Benden sonra tutuklanmış ve oraya getirilmişti. Hareketliliği, yurtseverlik bilinci, duyarlılık ve coşkusuyla örnek bir yoldaşımızdı. Olgunluğu ile dikkat çekiyordu. Hem yoldaşımız hem Apê Osman’ımızdı. Yaş olarak çoğunluğumuzdan daha büyüktü. Buna rağmen herkes kadar her işe koşturuyordu. Mütevazıydı. İçindeki çocuğu yaşatan biriydi. Bu sayede herkesle eşitiymiş gibi ilişki kurabiliyordu.
Birkaç yıl aynı zindanda kaldık. İyi ve güçlü ilişki kurabildiğimi düşündüğüm bir yoldaştı. Anılarını okuyunca aslında bunun ne kadar yüzeysel bir ilişki olduğunu fark ettim ve biraz hayıflandım. Meğer paylaşılacak fakat paylaşılamamış o kadar çok şeyimiz varmış ki.
…
Apê Osman’ın yaşadıkları sadece bireysel bir yaşanmışlık değil. O bir Kürt olduğu için, yurtsever devrimci bir birey olarak diline ve kimliğine sahip çıktığı için, sömürgeci uygulamaları reddedip onurluca yaşamak istediği için bunları yaşadı. O da Apê Musa gibi bu sistemin hem mağduru hem davacısı hem de tanığıdır. Onun anılarında anlattıkları Kürtlerin toplum olarak yaşadıklarıdır. İçinde direngenliği de, teslimiyet ve ihaneti de barındırıyor. Umudu da umutsuzluğu da içeriyor… Güzellik ve çirkinlik yan yana ve iç içe geçiyor bizim toplumsal gerçekliğimizde. Apê Osman’ın anılarında bu ikisi arasındaki mücadeleyi görüyoruz.
Musa Şanak
| Yayınevi | : | Aryen Yayınları |