Sosyalist Kürtler (1917-1937 Devrim, İnşa, Sürgün)

Sosyalist Kürtler (1917-1937 Devrim, İnşa, Sürgün)

(0) Yorum - 0 Puan
Yazar
Stok Adedi
98 Adet
Stok Kodu
NUBIHAR0456
Stok Durumu
Stokta Var
Fiyat
11,16 USD + KDV
%30 indirim
11,16 USD
7,82 USD

Yüzyıllardır Kafkasya sahasında yaşam sürdüren Kürtler için şüphesiz 1917 yılı bir "annus mirabilisti." Yani muhteşem bir yıl imgesi yaratmıştı. Özellikle "gıllet" çeken Kürt kesimi açısından adeta bir dönüm noktasıydı. Rusların çok kere kullandığı bir atasözünde olduğu gibi kurabiye dolusu kamyon Kürtlerin sokağına da yönelmişti. Çarlığın demir ökçesi altında ezilen bir halk olarak Ekim Devrimi'ni sevinçle karşılamıştı. Devrim, her bireyde olduğu gibi yoksul Kürt köylüsü ve işçisinin nazarında da bir "çare-i halas" olmuştu. 

Ulusların kendi kaderini tayin hakkıyla daha fazla umutlanan ve devrimle arasındaki "rabıtayı" güçlendiren Kürtler, 1920'li yıllarda sokaklarına gelen kamyonun kurabiyelerini afiyetle yemeye başladılar. Bu dönemin sihirli sözcüğü "korenizatsiya", yani “yerlileştirme” idi. Sovyet yönetimi bu politikayla farklı etnisitelerde bir "aidiyet duygusu" yaratmaya çalışmıştı. Çarlık döneminin "mezmum" vatandaşı, yerini "makbul" vatandaşa bırakır gibiydi. Yine bu yıllarda başlatılan Latinizasyon politikası, etnik kimliklerin aidiyet duygusunu daha da kamçılamıştı. 

1930'lu yıllar ise tamamen farklı bir mizansene döndü. Düzenli çalan çanın içinde otlar birikmeye başladı. "Apparatus", devrim rayından kopmaya yüz tutmuştu. Bu dönemin alamet-i farikası "Ruslaştırma" olmuştu. 1920’li yılların Latinizasyonu yerini "Kirilleştirme" siyasetine bırakmıştı. Lenin'in "devlet varsa özgürlük yoktur" aforizması bu yıllarda zihinleri oldukça meşgul etmişti. Bütün bu paradigma değişimi kuşkusuz Kürt halkını da derinden etkilemişti.  Bu çalışmada Kürtlerin sosyalist inşa sürecinde (1917-1937) edindiği kazanımlar, maruz kaldığı zorluklar ve yaşadığı deneyimler ekseriyette Rusça kaynaklar ışığında tahlil edilmektedir.

Yayınevi : Nubihar Yayınları
Sayfa Sayısı : 232
Basım Yılı : 2022
ISBN : 9786257383691
Dil : Türkçe
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Güzel
B... G... | 18/10/2025
Gayet güzel sorunsuz işkeyen bir sistem
Zübeyir Kaya | 17/10/2025
Her zaman güvenerek alışveriş yaptığım bir site.
D... E... | 03/10/2025
Her zaman güvenerek alışveriş yaptığım bir site.
D... E... | 03/10/2025
İyi beğendim
pratik cocuk etkinlikleri | 18/09/2025
İyi güzel
pratik cocuk etkinlikleri | 18/09/2025
Sitenizi çok beğeniyorum. Başarılar
S... A... | 29/07/2025
Ömer Aksoy | 25/07/2025
Kovareke giranbiha
O... K... | 30/05/2025
Kürtler için yapılmış güzel şeylerden bir tanesi
M... A... | 16/04/2025
Sosyalist Kürtler (1917-1937 Devrim, İnşa, Sürgün) Yüzyıllardır Kafkasya sahasında yaşam sürdüren Kürtler için şüphesiz 1917 yılı bir ''annus mirabilisti.'' Yani muhteşem bir yıl imgesi yaratmıştı. Özellikle ''gıllet'' çeken Kürt kesimi açısından adeta bir dönüm noktasıydı. Rusların çok kere kullandığı bir atasözünde olduğu gibi kurabiye dolusu kamyon Kürtlerin sokağına da yönelmişti. Çarlığın demir ökçesi altında ezilen bir halk olarak Ekim Devrimi'ni sevinçle karşılamıştı. Devrim, her bireyde olduğu gibi yoksul Kürt köylüsü ve işçisinin nazarında da bir ''çare-i halas'' olmuştu. Ulusların kendi kaderini tayin hakkıyla daha fazla umutlanan ve devrimle arasındaki ''rabıtayı'' güçlendiren Kürtler, 1920'li yıllarda sokaklarına gelen kamyonun kurabiyelerini afiyetle yemeye başladılar. Bu dönemin sihirli sözcüğü ''korenizatsiya'', yani “yerlileştirme” idi. Sovyet yönetimi bu politikayla farklı etnisitelerde bir ''aidiyet duygusu'' yaratmaya çalışmıştı. Çarlık döneminin ''mezmum'' vatandaşı, yerini ''makbul'' vatandaşa bırakır gibiydi. Yine bu yıllarda başlatılan Latinizasyon politikası, etnik kimliklerin aidiyet duygusunu daha da kamçılamıştı. 1930'lu yıllar ise tamamen farklı bir mizansene döndü. Düzenli çalan çanın içinde otlar birikmeye başladı. ''Apparatus'', devrim rayından kopmaya yüz tutmuştu. Bu dönemin alamet-i farikası ''Ruslaştırma'' olmuştu. 1920’li yılların Latinizasyonu yerini ''Kirilleştirme'' siyasetine bırakmıştı. Lenin'in ''devlet varsa özgürlük yoktur'' aforizması bu yıllarda zihinleri oldukça meşgul etmişti. Bütün bu paradigma değişimi kuşkusuz Kürt halkını da derinden etkilemişti.  Bu çalışmada Kürtlerin sosyalist inşa sürecinde (1917-1937) edindiği kazanımlar, maruz kaldığı zorluklar ve yaşadığı deneyimler ekseriyette Rusça kaynaklar ışığında tahlil edilmektedir. NUBIHAR0456
Sosyalist Kürtler (1917-1937 Devrim, İnşa, Sürgün)

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.