
Tanık ve Arşiv
“Batinin siyasal modeli Sehir degil Toplama Kampi’dir. Atina degil Auschwitz'dir.” Bugüne dek Auschwitz hakkinda çok sey söylendi, birçok çalisma yapildi. Ama tarihsel bir perspektiften anlasilir kabul edilen pek çok sey, felsefi açidan muglâkligini hâlâ koruyor.
Yirminci yüzyilin önde gelen felsefecilerinden Giorgio Agamben'in çalismasi, bugün etik adina ileri sürülen ilkelerin hiçbirinin belirleyici sinavdan, Auschvvitz'in bizi karsi karsiya biraktigi etik sinavdan geçemedigini söylüyor bize. Agamben kurtulanlarin tanikliginin özünde önemli bir bosluk içerdigine dikkat çekiyor. Kurtulanlar, hayatta kalanlar taniklik edilmesi olanaksiz bir seye taniklik etmek zorunda birakildiklari için tanikliklari bir bosluk içeriyor.
Agamben bu çarpici çalismasinda tanikligin özündeki bu boslugu sorguluyor. Daha dogrusu “olmayan” bir seye kulak vermeye çalisiyor. “Eger insana taniklik eden tek kisi, insanligi bütünüyle yok olmus kisiyse, bu insan ile insan-olmayan arasindaki özdesligin asla tam olmadigi ve insani tamamen yok etmenin gerçekten mümkün olmadigi, daima bir seyin geride kaldigi anlamina gelir. Tanik da iste bu artakalandir.” diyor bize. Tanigi böyle kavradiktan sonra, Auschwitz'in ardindan etik adina gelistirilmis ögretilerin neredeyse hepsini bir kenara birakarak, Antik Yunan'dan günümüze, Spinoza'dan Nietzsche'ye, Kierkegaad'dan Heidegger'e, Benjamin'den Adorno'ya, Blanchot'dan Foucault'ya pek çok felsefeciyle hesaplasip, gelecegin yeni etik sinirlarinin haritasini çizmeye yöneliyor.
(Tanitim Bülteninden)
Hamur Tipi : 2. Hamur
Ilk Baski Yili : 2000
Sayfa Sayisi : 186
Ebat : 13x20
Dil : Türkçe
Medya Cinsi : Ciltsiz
Yayınevi | : | Dipnot |
Sayfa Sayısı | : | 186 |
ISBN | : | 9789759051921 |
Dil | : | Türkçe |